9 ile Biten Yaşlar

Ritim Blog’a artık kendi adresinden ulaşılıyor. Bu yazıya yeni adresi olan aşağıdaki bağlantıyı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

https://ritimblog.com/2014/12/01/9-ile-biten-yaslar/

Sonraki Yazı
Yorum bırakın

7 Yorum

  1. onur ilkkan

     /  01/12/2014

    Aslında en güzeli ikili sayı sistemi.

    İnce düşünüldüğünde kimsenin kendi biricik hayatını böyle parmak hesabıyla ele almak isteyebileceğine ihtimal vermiyorum.

    İlk uzun mesafe triatlonumu hayatımın yeni bir evresi olarak adlandırırım elbette, ama kimseye otuzuncu ya da kırkıncı doğum günümden bir dönüm noktasıymışçasına bahsedemem.

    Meseleyi yeni bir hedef ya da anlam bulmaktansa ön anlaşmalı ilişki bulmak olarak görenlerde parmaklarla çalışmanın ve kolaycılığın bir alışkanlığından bahsedilebilir belki.

    Cevapla
  2. onur ilkkan

     /  02/12/2014

    İlk uzun mesafe triatlonumu hayatımın yeni bir evresi olarak adlandırırım, yerine “adlandırırdım” olacaktı. Benim henüz böyle bir başarım yok.
    🙂

    Cevapla
  3. MLC'ed

     /  02/12/2014

    Benim için birçok şey “29” yaşında motosiklet almamla başladı…
    “Hayat 30’undan ve 8000RPM’den sonra başlar.”

    Cevapla
  4. Bence çok mantıklı, 3’lü yaşların sonuna gelindiğinde eminim 40 yaşına girecek olmak insanda ister istemez bir kaygıya sebep oluyordur ve belkide böyle delice şeyler yapmaya sebebiyet veren insanların bilinç altlarında o yaşa gelinen sürecin boşa geçirilmiş olması ve bir şeyler başarılması gerektiği düşüncesidir. Her insanın kendi kafasında strict doğruları vardır.
    Biraz alakasız ama kendimden örnek vermem gerekirse ilk maratonum da kendime 4 saat 10 dakikanın altı için hedef koymuştum. Yarışa başladım gayette iyi gidiyordum 32. km de bacaklarımda laktik asit birikti ve kaskatı kesildiler.İlk acının geçmesi için kenarda 10 saniye kadar durdum ve yine koşmaya başladım. Yarışın son 10km si benim için tam bir işkence oldu. Fakat hedefimi tutturmaya hala kararlıydım. Ortalama 5:40 pace ile geldiğim 32. km den sonrasını kendimi yeni başlamış gibi hissetmeme rağmen bacaklarımdaki acıdan dolayı 6:15 pace ile koşabildim. Fakat gülhane parkı girişinde 4 saat 10 dakikanın altında bitiremeyeceğimi anladım. Saatin ekranına baktım yokuş çıkarken hızım 6:10 ve saat 4 saat 9 dakikalara daha yeni girmişti. Ben yokuşun yarısından fazlasını bitirmiştim. O an tek bir şeyi amaçladım saat 4 saat 9 dakikayı gösterirken yarışı bitirebilmek. Tüm gücümle koşmaya başladım sanki bacağımda biriken laktik asit kramp girercesine bacaklarımı yırtıyordu ama o 9 sayısı 10 a tamamlanmasın diye tüm limitlerimin kat kat üzerine çıktım ve 4 saat 9 dakika 43 saniyede yarışı bitirmeyi başardım. Saatte hızıma baktığımda gülhane yokuşunun bir kısmını 3:50 pace ile çıktığımı gördüm. Halbuki düz yolda 6:10 pace ile koşuyordum.
    Ayrıca Mert abi yazının en sevindiğim kısmı “hedefim üç saat altı bir maraton koşmak” sanırım Antalya’da. Kafamda acaba üç saat altı hedefliyor mu diye düşünüyordum görünce çok sevindim. Şimdiden başarılar.

    Cevapla
  5. Çerkes

     /  14/12/2014

    Büyük şairlerin çoğu ancak 29 yıl dayanabilmiştir bu ” Herkesin bir başkasının acısı pahasına mutlu olduğu ” yaşama.Tıpkı çok sevgili arkadaşım Zafer Ekin Karabay gibi.

    Cevapla
  6. juicerunner

     /  17/12/2014

    2015 te 39 yaşında olacağım… ve ilk maratonum Paris Nisanda , ikincisi Berlin eylülde koşacağım….. yazıya uydum galiba:)))

    Cevapla
  7. Sinem Kural

     /  15/02/2015

    Ben de 2013’de ilk maratonumu 28 yaşımda iken koşmuştum, benim en büyük deneyimim 8’lerime denk gelmiş 🙂 9’ları bilmiyorum ama her şey maraton sonrasında bir kırılıma uğradı bende, benim için bu denli önemli bir “challenge”ın bende yarattığı değişim hayatıma çok güzel bir yön verdi. Bu sene 30’umu Ironman70,3 ile taçlandırmayı umuyorum 🙂

    Cevapla

Yorum bırakın